28 Ocak 2008

KARİKATÜRDE ESTETİK VE ALGILAMA İŞLEVİYLE MUHALEFET!

KARİKATÜRDE
ESTETİK VE ALGILAMA İŞLEVİYLE MUHALEFET

Hasan EFE
hasanefe35@hotmail.com


Karikatür, çizgi ile yapılan bir sanattır. Bu, tanımlardan sadece biri olmasına karşın farklı tanımlar da vardır.
Bu çizgi sanatının, yani karikatürün bugünkü gelişiminde çizginin oluşturduğu bütünlük bazı karikatürlerde salt renk, derinlik, kolaj, grafik, vb. unsurlarla öne çıkar ki, bu da karikatür sanatını farklı bir estetik düzleme sokar. Bir sanat yapıtının olmazsa olmazıdır bu estetik kavramı.
Estetik;
1. Sanatsal yaratının genel yasalarıyla sanatta ve hayatta güzelliğin kuramsal bilimi, güzel duyu, bedii, bediiyat
2. Güzellik duygusu ile ilgili olan.
3. Güzellik duygusuna uygun olan.
4. Güzelliği ve güzelliğin insan belleğindeki ve duygularındaki etkilerini konu olarak ele alan felsefe kolu, güzel duyu.
5. Kusurlu bir organı düzeltmek veya güzelleştirmek amacıyla uygulanan (yöntemler).(Vurgular bana ait.HE) (www.anlambilim.net/poetika-nedir-1330.htm)
Bu tanımlamalardan sonra asıl konumuza dönelim.
Karikatür bir muhalefet işlevi görecekse, görsel kabalıktan kurtulması kaçınılmazdır. İnsan ruhunun güzelliklerine dokunabilmek ancak estetik bir kaygıyla gerçekleşir.
Salt yeterli değildir bu. Estetik veriyi (yapıtı-karikatürü) sunabilen bir sanatçının (karikatürcünün), bu veriyi algılayabilecek, yani bu estetik kaygıları kavrayabilecek ya da başka bir deyişle bu sanatın kodlarını çözebilecek bir alıcının(okuyucu-karikatürü bakan) olması kaçınılmazdır.
Bunu şöyle ardıllayabiliriz:
Karikatür bir sanatsa onun bir estetiği olmalı, estetikse bir güzelliğin, bir duygunun bireşimlerini kucaklamalı ki; o zaman bunları duyumlayanların da beğeni düzeylerinin sıradan olmaması gerekir.

Willem Rasing’in şu karikatürüne bakalım.

Bu örnek, klasik karikatür tanımına uymaz. Alıcının (okuyucu-karikatürü bakan) da karikatürün estetik kodlarını çözebilecek bir durumda olması kaçınılmazdır.

Kazanevsky Vladımır’ın alttaki örneği, klasik karikatür tanımına daha uygundur. Bu karikatürün kodlarının çözülmesi için estetik unsurunun etkileyiciliği yanında düşünselliğinin de ele alınması zorunludur.

Kazanevsky Vladımır**

Burada düşünce kavramı da bir işlerlik kazanır ki, bu da karikatürün önemli unsurlarından biridir.
Ele aldığımız estetik ve düşünce kavramlarına eleştiriyi de koymamız kaçınılmaz olacaktır.
Genelde karikatürün eleştirel bir bakış içinden çıktığı yadsınamaz.
Kazanevsky Vladımır’ın karikatürünün kodlarını çözebilen okur, bu işlevi yerine getirirken ister istemez karikatürcü tarafından verilen estetik unsurları zihninde canlandırıp karikatürün düşünsel boyutunu da aynı süzgeçten geçirecektir.
Burada içleşen estetik ve düşünce, okurda bir algılama süreci yaratıp karikatürün de kavrama yolunu açacaktır. Böylece karikatür, okur zihninde ya mizah ya da gülmece olarak belirecektir.
Gülmece ile mizah bir birinden farklıdır.
Okur veriyi(karikatürü) mizah olarak algılarsa eleştirel bakış daha da yakınlaşmış olur. Eğer veri(karikatür) gülmece olarak algılanırsa eleştirel bakış kaybolur.
Eleştirel olmayan bir şey, muhalif de olamaz.
Muhalif-muhalefet’in sözlükteki anlamı şöyledir.
***Muhalefet, A.i.(Ha ile ) Yenileşme. Karşılıklı yemin etme.
Muhalefet, A.i.(Hı ile) [Hilâf’tan]1. Uymama, başka türlü olma. 2. Karşıtlık. Düşmanlık.
Muhalif, muhalife, A.s. [Hilâf’tan] 1. Uymaz. Karşı. 2.Karşıt. Aksi taraf veya fikirde olan (Büyük Osmanlıca-Türkçe Sözlük, Mustafa Nihat Özön, İnkılâp Kitabevi, İstanbul 1989)
Bu tanıma göre karikatür neye muhalif olacak?
En kısa ve basit olarak; iyi gitmeyen, kötü olan her şeye denebilse de zihninde ister istemiz politik yani siyasi bir erke muhaliflik, çağrışımı kaçınılmaz oluyor.
Ya da “öteki”ne muhaliftir…
Peki öteki nedir?
Öteki kimdir?
Bizden olmayan!
Biz kimiz?
Şimdi bir başka soru.
SSCB Bloku yıkılmadan önce Rusya ve Doğu Avrupa ülkelerinin (Bulgaristan, Romanya, Arnavutluk…) karikatürcüleri yıllarca çizdiler, şimdi siyasi erk değiştiğine göre bu ülkelerin karikatürcülerindeki muhalif görev için ne denebilir?
O zaman ülkeleri tersinleyebiliriz.
Karikatür muhalifse, Almanya, İngiltere, İsviçre, İtalya… çizerlerinin muhalifliği için ne söylenebilir?
Biraz da farklı açıdan bakalım.
****Klasik Yunancada polemus savaş, polemikos savaşçı anlamına gelir.
Bugün laf kavgası (Basın yoluyla yapılan tartışma) dediğimiz polemik¹ sözcüğünün anlamı buradan çıkar. Eleştirel yaklaşımın dışında kalan polemikler, burjuva ideolojisi içinde kalan sürtüşmelerden başka bir şey değildir. Böyle bir sistemin içinde, basın, yayın yani medya kendi üstünlüğünü kurduğu için kendi beğenisine göre belirler yazar ve çizerlerini. Böyle bir ortamda gerçek anlamda etkili bir muhaliflikten söz edilebilir mi? Kitlelere ulaşamayan karikatürcü, muhalif görevi tam anlamıyla getirebilir mi?
Daha yakın geçmişe kadar birçok gazetenin ilk ya da son sayfalarında eleştirel karikatürü görebilirken, bugün birkaç gazete sadece iç sayfalarında yer vermektedir. Mizah dergilerinin genelinde muhalif tavır görülüyor gibi olsa da bu bizim anladığımız anlamda etkili bir muhaliflik değildir. Ortaya çıkan gerçek, kıstırılmış, sıkıştırılmış, kuşatılmış bir bireyin iç ve toplumla olan çatışmalarından başka bir şey değildir.
Kısa aralıklarla, değişik yerlerde çizen, sergiler açan, kart, afiş, vb. okura ulaşmaya çalışan çizer medya burjuvasının istediği sınırdan öte geçememektedir.
Bu, pazar ekonomisi açısından da olası değildir. Olsa bile etkisi çok sönüktür.
Pazar ekonomisi, salt kâr olarak düşünüldüğü için sistemdeki her şey buna göre belirlenir ki, sağlık, eğitim, sanat da bundan payını alır.
Bunun etkileri şöyle dile getirilir.
“İçinde yaşadığımız toplumun vardığı yer; Che posterli kazağıyla ibadet eden gençler!”
Karikatürde gerçek muhalefetin oluşturulması için; sanatçıdaki narsizm dozunun düşürülmesi, polemiklerin ortadan kaldırılması, medyanın oluşturduğu ‘benim istediğim kadar varsınız’ yaklaşımının kırılması, yayıncılık sektörü krizinin aşılması gerekir.
Bunlar ancak yukarıda sözünü ettiğimiz unsurlarla içleşirse genelde sanat, özelde karikatür alanında gerçek muhalif tavır ortaya konabilir.
Eğer karikatür bir ateşse, bu ateşin koru da insanın içindeki özdür. İnsanın iç çelişkileri, kendi kendine çatışması daha iyiye, güzele ve ileriye doğru gelişmesini sağlar ki, bu da gerçek muhalefetin özüdür. Bu olmazsa bireyin bireyle, bireyin toplumla; toplumun bireyle, toplumun da toplumla çatışmaları söz konusu olamaz. Sonuçta istenilen gelişme gerçekleşemez.

Kaynaklar:
* www.yazimhane.com/modules.php?name=Forums&file
** www.yazimhane.com/modules.php?name=Forums&file
*** Bu, bizim üzerinde durduğumuz anlam değil, diğeriyle karıştırılmasın diye ayrı ayrı ele alındı.
**** Ali Galip Yener, Akatalpa, Mart 2010,s123, yazısından bağlantı kurularak
¹Polemik, a.Yun. Basın yoluyla yapılan tartışma. (Türkçe Sözlük TDK)

Berfin Bahar
Aylık Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi
Haziranz 2010 - Sayı: 148

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder