21 Mayıs 2008

Karikatürist İbrahim Özdabak’a Dava Açıldı!

Karikatürist Özdabak’a ‘125′ten Dava!
Yeni Asya gazetesi çizeri İbrahim Özdabak hakkında, gazetede yayınlanan bir karikatüründen dolayı, “neşren hakaret”i düzenleyen 125. maddeden dava açıldı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, 19 Mart 2008 tarihli Yeni Asya gazetesi’nin birinci sayfasında yayınlanan “İbrahim Özdabak imzalı kurumuş bir ağacın dalında pinekleyen bir baykuşa cübbe giydirildiği, ‘Huguk! Huguk! Huguk! Huguk!’ yazılarının bulunduğu ve karikatür ve kelimelerin çizerinin eser sahibi olduğu ifade edildi.

İddianamede, suç tarihinde güncel olan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın AKP’nin kapatılması talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne sunduğu iddianameye tepki olarak kamu görevlisi olan Yargıtay Başsavcısı’na karşı görevinden dolayı hakaret edildiği ileri sürüldü. Hakaret suçunun işlenmesinde mağdurun ismi açıkça belirtilmemişse de isnat, üstü kapalı olarak geçiştirildiği savunulan iddianamede, niteliğinde mağdurun şahsına yönelik bulunduğunda duraksanmayacak bir durumun olduğu ileri sürüldü.

Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ne sunulan iddianamede, atılı suçu işlediği, gösterilen deliller ile soruşturma evrakı kapsamından anlaşıldığından, şüphelinin yargılanmasının yapılarak, eylemine uygun TCK 125/1-2 delâletiyle 125/3a, 126, 53. maddeleri gereğince cezalandırılması istendi.

TCK’DAKİ İKİNCİ MAYIN
İfade özgürlüğüne yönelik bir tehdit olan ve yürürlükten kaldırılması istenmesine rağmen, TBMM’de sert tartışmaların ardından değiştirilen TCK’nın 301. maddesinin ardından yasada ikinci ‘mayın’ gibi bir madde daha gündeme geldi. Hukukçular, TCK’nın 125. maddesinin eski 301. maddenin ‘ikizi’ olarak değerlendiririyor. 125. maddesinin, bir çok aydın hakkında dâvâ açılan 301. maddenin yedeği olduğunu hatırlatan hukukçular, “301. maddenin yerine 125. madde hazırda bekliyor” değerlendirmesinde bulunuyor.

125′İNCİ MADDE:
Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da yakıştırmalarda bulunmak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.
Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.
Hakaret suçunun;
a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
b) Dinî, siyasî, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle, işlenmesi hâlinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
(4) Ceza, hakaretin alenen işlenmesi hâlinde, altıda biri; basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, üçte biri oranında arttırılır.
(5) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır.

Kaynak:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder