MURAT MENTEŞ
muratmentes@gmail.com
Hangi rock starlarını ya da gruplarını severdiniz?
Deep Purple, Pink Floyd, Cem Karaca...
Gitar çalıyorsunuz...
Biraz.
Hatta şarkı yazıyorsunuz...
Yazıyorum evet.
ROCK ALBÜMÜ HAYALİ
Şarkılarınızı kimseye verdiniz mi?
Hayır.
Sahneye çıktınız mı?
Çıkmadım... Belki bir sonraki hayatımda... (Gülümsüyor.)
Bir rock albümü çıkarmayacak mısınız?
Bir gün imkanım olursa bir albüm çıkarıp raflara koymak isterim. Ama benim yaşım rock müziği bırakma yaşı, müziğe başlama yaşı değil.
Bilemiyorum...
Elimde birkaç albüm yapacak kadar şarkı var ama bu konuda girişimde bulunacak değilim. Evime gelen arkadaşlarıma çalıp söylüyorum ancak.
1970’lerden itibaren politik bir yönelişiniz vardı...
Fazlasıyla politize olmuş biriydim. O yıllarda Solculuk ile Cumhuriyet gazetesi okumayı ben de aynı şey zannediyordum.
Ve yıllar sonra Cumhuriyet’te çalıştınız da...
En uzun süre çalıştığım yer Cumhuriyet’tir: 7,5 sene.
Gırgır’da çizmeye nasıl başladınız?
HIZLI GAZETECİNİN DOĞUŞU
Çocukken en sevdiğiniz çizgi roman hangisiydi?
Tommiks.
O ayrı. Ben çocukken Ken Parker yoktu daha.
Tam 32 tane Hızlı Gazeteci çizgi romanı yayınladınız. Hızlı Gazeteci nasıl doğdu?
1980’de Hey dergisi içinde Curcuna adlı bir mizah bölümü yapıldı. Beni de davet etmişlerdi. Bir gazeteci kızın hikayelerini yazıp çizmek istediğimi söyledim. Derginin Genel Yayın Müdürü Doğan Şener, ‘Kız olmasın, erkek olsun’ dedi. ‘Tamam’ dedim. ‘Gazetecinin tipini çiz, hemen anonslayalım’ dediler. Aceleyle çizdim. ‘Bu sana benzemiş, olmaz’ dediler. Bana benzemeyen birini çizmeye çalıştım.
Hızlı Gazeteci’yi çizerken birini model aldınız mı?
Evet. Karikatürist Gürcan Özkan.
‘Hızlı Gazeteci’ adı nereden?
Çizer Nuri Kurtcebe koydu adını. Tip, isim, her şey alelacele, 10 dakika içinde olup bitti.
Çok ilginç...
Daha sonra Cumhuriyet’in bir yan yayını vardı, çizgi roman yayınlıyordu. Oraya, Çulsuz Köyün Sultanı adlı masalsı bir çizgi roman götürdüm. Dosyam kabarık görünsün diye Hızlı Gazeteci hikayeleri de koydum araya. Orada da Hızlı Gazeteci’yle ilgilendiler. Güneş Gazetesi’nde, Hürriyet’te, Cumhuriyet’te çalıştım...
40’NDA HİNDİSTAN’DA
1997’nin sonlarında aylar süren bir Hindistan yolculuğuna çıktınız ve o seyahatle ilgili Nereye adlı bir kitap yayınladınız. 40 yaşındaydınız...
Her kadın 30’unda, her erkek 40’ında aynı şeyleri yaşamıyor. Magazin basınının her şeyi üç satırda özetleyerek yaptığı genellemelerden oluşan bir kültür var. Dolayısıyla her şey birer slogan, reklam spotu haline getiriliyor. Ve insanlar kendilerini bu küçük paragraflardaki klişelerle ifade ediyorlar ve başkalarını da o klişelerle algılıyorlar. ‘Madem 40 oldum, niye Hindistan’a gitmiyorum?’ dememiştim yani. Benim için çok ciddi konuları, bu dar çerçevelere sığdırmak zorunda kalmak istemem doğrusu.
Sevdiğiniz yazarlar...
Son dönemde Kemal Tahir’i çok seviyorum. John Fante ve Charles Bukowski’yi içten buluyorum.
Sevmediğiniz yazarlar...
Yani...
WEB TASARIMI YAPIYORUM
www.derkenar.com adresli bir siteniz var. Başka web siteleriniz de var.
Derkenar, özgün içerikli bir internet dergisi. Sokak Kedisi, Hızlı Gazeteci siteleri bana ait. Ayrıca web tasarımı da yapıyorum.
Derkenar’da çok iyi yazarlar var.
Pek tanınmış da değiller. Kim onlar? Gerçekten çok hoş yazan insanların derkenar.com’a yolu düştü ve lütfedip yazı verdiler. Derkenar’da yazdığı yazarları kitaplaştıranlar oldu.
Mizahçılarımız atanmışları değil, seçilmişleri hicvediyor
Sizin sevdiğiniz çizerler kimler?
Suat Gönülay dünya çapında bir çizgi romancı. Sencer imzasıyla çizen Şahin Erkoçak da harika. Gençlerden Ersin Karabulut’u çok beğeniyorum.
Karikatüristler arasında kimleri beğeniyorsunuz?
Erdil Yaşaroğlu ve Yiğit Özgür de çok yetenekli, çok zeki ve çok başarılılar.
İKTİDARIN TANIMI
‘Bizim ülkemizde mizah, muktedirlerden ziyade sivilleri hicvediyor’ diyorsunuz?
Türkiye’de iktidarın kim olduğunu doğru tespit etmek lazım. Seçimle gelen ve hukuk ayaklar altına alınarak, seçim sonuçları yok sayılarak, bürokrat darbeleriyle, askerî darbelerle, çeşitli ayak oyunlarıyla gönderilen hükümetlere iktidar demek, iktidarın tanımını iyi bilmiyor olmakla açıklanabilir.
Dolayısıyla...
Anlıyorum...
KARİKATÜRİSTLER YETERSİZ
Kim bu karikatüristler?
Bu çerçevede kim oldukları önemli de değil. Türkiye’de karikatüristler uzun yıllardan, Cumhuriyet’in kuruluşundan beri, aslında iktidardan yana ve seçilmiş politikacılara karşıdır. Sivil politikacıları taciz etmek, ülkedeki bütün demokratik atılımları bir şekilde kötülemek ve onu alay konusu etmek için uğraşırlar.
Yani karikatüristler kötü insanlar mı?
Hayır. Kötü niyetli değiller. Çapları çok dar ve bilgi bakımından çok yetersizler, okumuyorlar. Çok az sayıda istisna hariç durum budur. Yani iktidar adına kelle avcılığı yapmak gibi bilinçli bir tavırları da yok aslında.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder