09 Temmuz 2008

Levent Elpen "Karikatürcüye Ekmek Yok!"

*Aşağıdaki yazı Karikatürcüler Grubunda "Karikatürcülerin Emeklerinin Karşılığını Alması" hakkında yazılmıştır.

Levent Elpen "Karikatürcüye Ekmek Yok!"

Merhaba,

Öncelikle çalısma hayatında karikatür ile illustrasyonun ayrı ayrı değerlendirildigini vurgulamak lazım.

Bugun illustrasyonun şansı, karikaturden daha fazladir.

Reklamciliktan tutun, sinema ve televizyon alanina kadar pek cok yerde illustrasyonlarinizi degerlendirebilirsiniz.

Özellikle reklam işlerinde yapacaginiz işin karşiliğini almaniz biraz daha garanti ("Biraz daha" ihtiyatli olmak icin yazilmistir)

Fakat karikatur, günümüzde artik böyle degerlendirilmiyor.

Tabiri caizse, "maymumun gözü açıldı"...

***
1981-1982'de, Gırgır'in iç sayfalarindan arkasina dogru seyreden ilk karikatur yayinlatma dönemimin tamaminda, çizdigim amator karikaturlere telif ucreti ödenmisti.

Cuz'iydi, büyük para degildi ama ödenmisti.

Hatirliyorum, 1982'de Gırgır'in arka sayfasinda yayinlanan karikature yanilmiyorsam, 250 TL. veriyorlardi. Bu parayla bir takim okul ihtiyaclarini karsiliyor, neredeyse bir ay idare edebiliyordum. Genclik iste.

Istanbul dışındaki amator cizerlere de mutlaka telif ucretleri posta havalesi yoluyla gonderiliyordu. Oguz Aral, "Parasini alamayan mutlaka bildirsin" diyordu. Hakkari'nin en ucra köyunde bile olsa, telifini alamamış cizerin parasini gondermek icin ozel olarak ugrasiyordu. Biliyorum. Kendisiyle yakinen calismis olanlar var burada.

Sadece Gırgır mı?

Bursa'da ilk amator karikatur sayfasini ve daha sonra mizah dergisini çıkarttigimizda da, karikaturlerimize telif ucreti aldik. Onlar da cuz'iydi, buyuk para degildi ama aldik. 1982'de üc kişilik amator grubumuza dönüşümlü olarak birinci sayfada ve ic sayfada karikatur cizdirdiler ve telif ucretlerini de verdiler. 1983'de de boyle devam ettik, 1984'de ek mizah dergisi cikarttik. 1987'de bir kez daha mizah sayfasi yaptik ve hep telif aldik. Bir-iki eksiklik olabilir elbette, uzun zaman gecti. Bursa Hakimiyet gibi bir yerel gazete dahi o zamanlar karikaturcuye telif ucreti verebiliyordu.

Bugun öyle mi?

Turkiye capinda yayinlanan koskoca gunluk gazeteler, karikatur cizerine telif ucretini veremeyecegini acikca belirtiyor. Yasanan, koskoca bir zihniyet degisiminden baska bir sey degildir aslinda.
***
Gırgır da, Bursa Hakimiyet de, aslinda genc karikaturculeri parasal anlamda destekleyerek, okuyucu kazanilacagini gayet net bicimde görmüşlerdi. Çünkü o zamanlar karikatur, buyuk bir populerlige sahipti.

Ozellikle siyaset ve toplumsal yansimalari, dogrudan yayinlanan karikaturlerde birebir izlenebiliyordu. Bu acidan mizah dergileri ve gunluk gazete karikaturleri pek cok sosyal arastirmaya da konu olmustur.

Karikatur, her seyden once, sadece cizgi olmadigi icin, geleneksel ince mizah isciligini barindirmak zorunda bulundugu icin, yani cizgiden önce fikir geldigi icin, farkli bir konumdadir. İkinci olarak, karikatur, kiyasiya elestirmek zorundadir. Yani hiciv icermelidir.

Bu yuzden, karikatur, dokuz köyden kovulur.

Maymunun gözü bu yüzden açıldı.

Siyaset ve toplum hayati, artik eski geleneksel cizgisinde degil.

Dolayisiyla, yeni toplumsal anlayislar, "yukselen degerler" acisindan sivri bulunan karikatur de, giderek kendi kaderine terk edilmek isteniyor.

Karikaturcuye bu yuzden artik ekmek yok!

Herkes, karikaturcuyu kendi isine geldigi gibi kullanmak, karsi tarafi yipratma araci gibi kullanmak istiyor.

Karikaturun bagimsiz, zapt edilemeyen ruhu yok edilmek isteniyor.

Güdük, her şeye boyun eğen, ensesine vur lokmasini al tipinde 12 Eylulculerin pek begendigi bir tip egemen kilinmak isteniyor.

Bu duruma ne zaman dur diyecegiz?

Internette birbirimize cizim göndererek mi çözüm bulacagiz?

Bilemiyorum.

Levent Elpen

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder