Hayri Potur Harry Potter’a Karşı!
Hakan GENCE
76 çocuk kitabına imza atan usta yazar Muzaffer İzgü, yeni kitabını geçtiğimiz hafta Bilgi Yayınevinden çıkardı: Hayri Potur Harry Potter’a Karşı. Hayri Potur tüm dünyada satış rekorları kıran Harry Potter serisinin kahramanı Harry’e rakip, Türk insanın geleneksel özelliklerini taşıyan yeni bir kahraman. Üstelik fiziksel özellikleri de birbirine çok benziyor.
Hayri şıp demiş Harry’nin burunundan düşmüş. Fakat Potur’un Potter’dan farkları da az değil. Onun güçleri yerine düşleri var. En yakın arkadaşları büyücülük okulunda değil kendi ailesinde, babaannesi Hayriye. Hayri şimşekler çaktıramıyor sihir yapamıyor onun yerine çiğ köfte ve tarhana çorbası kullanıyor. Muzaffer İzgü, gelecek kitaplarda Harry ve Hayri arasında sıkı bir düello yaşanacağını da söylüyor.
Harry Potter, İngiliz kadın yazar J.K. Rowling tarafından yedi kitap olarak yazılan bir seri. Kitaplar dünya çapında 8.3 milyon sattı. Sihir yapabilen Harry Potter çocukları fethetti. Türk edebiyatında özellikle çocuklar için yazdığı kitaplarla tanıdığımız Ökkeş ve Anneanne serilerinin usta yazarı Muzaffer İzgü de oturdu, Hayri Potur karakterini yarattı. Hayri, Harry Potter’a karşı bir kahraman. "Çocukların bu kitapları hayranlık içinde okuduklarını gördüm. Ben de Harry Potter’a karşı bir karakter yaratmaya karar verdim. Harry karakteri beni ürkütüyordu, kitaplarda kelleler havada uçuyor, işkenceler, ırkçılık veriliyor. Ama benim Hayri kahramanımın düşlerinde bunların hiç biri yok. Onun sihri düşleri. O düşlerde de bizim insanımıza ait şeyler var. Bence çocuklar paylaşmayı ve dostluğu sevmeli."
HAYRİ’NİN ÇİĞ KÖFTELERİ TÜRKÜLERİ, TARHANASI
Hayri Potur’un annesi öğretmen. Babasının mesleğin7i ilk kitapta öğrenemiyoruz. Hikaye karakterin doğumuyla başlıyor. Ona sihire inanan ve düşler kurmayı seven dedesi Hayri’nin ismi veriliyor. Hayri’nin en yakın arkadaşı babaannesi Hayriye Potur. Anneyle baba karakterinin kitapta daha geri planda kalmalarının nedenini İzgü şöyle açıklıyor: "Anne ve babalar işlerinden dolayı çocukların düşlerine fazla katılamazlar. Bu yüzden babaanne ön planda."
İlkokul için kayıt olmaya gittiği gün Hayri için de macera başlıyor. Çünkü okul yetkilileri fiziksel olarak Harry Potter karakterine bu kadar benzeyen bir çocuğun isminin gerçekten Hayri Potur olduğuna inanamıyor. Müdür "İngilizlerin Harry Potter’ı varsa bizim de Hayri Potur’umuz" var diyor. Böylece Hayri, ilk kez Harry Potter karakterini duyuyor. Hemen kitaplarını alıyor. Harry’nin sihirlerinden o kadar etkileniyor ki, düşlerinde maceralara dalıyor.
Hayri’ye düşlerinde babaannesi Hayriye eşlik ediyor. Bazen uçan halıları, bazen uçan eşekleri oluyor. Bu büyülü dünyada en büyük düşmanı da Harry Potter serisindeki Voldemort karakterinin karikatürize edilmiş hali olan Validemort oluyor. Hayri düşmanlarına karşı silahlar ve sihir yerine babaannesinin yaptığı içli köfteleri fırlatıyor. Her köfteden kulakları sağır eden arabesk şarkılar duyuluyor. Batsın Bu Dünya, Ayağında Kundura gibi. Ya da acılı tarhana çorbası içen Validemort hastalanıp yataklara düşüyor: "Anadolu’daki insanlarımız bu şarkıları söyleyip ağlıyor. Ben de bunları bizim yaşantımıza bağlamak istiyorum. Ayrıca kitaplarımda absürtü, kötüyle alayı ve ironiyi kullanmayı seviyorum."
HAYRİ VE HARRY YARIŞACAK
Kitabın ismine bakarak Hayri ve Harry’nin düşman olduğunu düşünebilirsiniz ama Muzaffer İzgü böyle olmadığını söylüyor: "Hayri sadece düşler kurarak onun gibi güçlere sahip olmak istiyor. Fakat benim karakterim bundan sonra sihir yapmayacak." Peki bu iki karakter hiç bir araya gelecek mi? Hayri Potur serinin ilerleyen kitaplarında Harry Potter’ı hayallerinde Türkiye’ye çağıracak. Aralarında bir yarışma düzenlenecek. İzgü, bu yarışmanın dostluk ve sevgi üzerine olacağını özellikle belirtiyor. Fakat kazanan hakkında tüyo vermiyor. İzgü kitabının Türk okuyucular tarafından Harry Potter kadar beğenileceğine inanıyor. Öyleki imza günlerinde yeni kitabının ismini söylediğinde çığlıklar kopuyormuş. Anlaşılan kitap zaten ismiyle çocukları tavlayacak.
ÇOCUKLAR MİZAHTAN ANLAMAZ SANMAYIN
İlk yayınlanan kitabım Uçan Eşek bir çocuk kitabıydı ve bununla da övünüyorum. Çünkü çocuk okuru olmayan bir toplumun büyük okuru asla olmaz. Çocuğa bir şeyler anlatacağım zaman konuya mizah serpiştiriyorum. Sakın çocuklarımız mizahtan anlamaz diye düşünmeyin. Eğer bu çocuktur diye umursamaz ve gülme öğesini yerli yersiz kullanırsanız onlar bunu hemen ayırt eder ve kitabı okumayı bırakır. Çocuklar hazır okuyucular. Bu yüzden bizim onlara iyi şeyleri vermemiz gerekiyor. Yeni nesil çocuklar korku kitaplarına meraklı. Fantastik kitaplar da ilgilerini çekiyor. Bunun nedeni insanların bir şeylerden kaçmaları ve güçsüz olmaları.
Kaynak:
Hürriyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder