07 Eylül 2008

Levent Gönenç'in Web Günlükleri Yayında!

Üslup Manifestosu
Eflatun Nuri'nin (Oğuz Aral'ın, Şadi Dinççağ'ın ve bir sürü başka çizerin) iki çizgisi vardı; bir tanesi grafik mizah türü karikatür çizmek için, diğeri popüler karikatür çizmek için...
İkisi birbirine karışmaz, ikisi ayrı mecralarda akar giderdi...
Bu bana hep doğru gelmiştir.
Uslubu çizer değil, konu yaratır.
Bir başka ifadeyle, her konu kendi gerekliliklerini çizere dayatır...
Ne zaman ki çizer uslup kaygısına düşer, eserini kendi kişiliğiyle çerçevelemeye çalışır; o zaman konu siliklerşir, görünmez olur...
Bu sadece benim tercihim değil!
Ben Uzak Doğulu minyatür sanatçıları gibi düşünüyorum: Sanat eserini yaratan olabildiğince yarattığı eserin önüne geçmemeye özen göstermeli.
İmzayı kaldırdığınızda eserin kime ait olduğunu dahi bilememelisiniz...
Aynı bedende birden fazla sanatçı yaşamalı, her konu kendi çizerini yaratmalı...
Kuşkusuz bu çok zahmetli bir tercih olabilir ama fikrimce yaratıcılığı, uslup adına, klişelere, kalıplara, şablonlara hapsetmek sanata büyük haksızlık...
Sanatçı gider, eseri kalır! Bu yüzden çizdiklerime genellikle imza atmam.
Daha da önemlisi, her çizdiğimde yeni bir uslubun kapılarını zorlamaktan çekinmem...

Levent Gönenç

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder