01 Haziran 2012

Kayıhan Keskinok'u​n "Çizgiler/​Lekeler" Se​rgisinden İzlenimler!​

(Halim Utlu - Ankara)
Figürler, desenler,renkler...
Bazen ayrı,bazen bir.. Göz okşayan, ruh uçuran, su gibi akan çizgiler, zevkle izlenen renkler ve desenler.. Su mavisi dişi figürler.. Kimi az,kimi çok renkli.. Ama hepsi de Kayıhan haykırışlı.. Bir yanda,"Kuvayı Milliye Destanı"eskizler, diğer yanda" Zeus ve Europa" resimleri, ötede çılgınca raks eden "Hep kırmızı donlu güzel diri kadınlar" ve de kaslı emekçi erkekler..
Her biri için bile bir kitabı dolduracak şiirler,öyküler ve dahi romanlar yazılabilecek, insanları çok derinlere alıp götüren, gah tarihin içinden, gah "Su"yun içinden fırlamış," Modern yaratılış" temalı, rengarenk desen ve figürler.. Hepsi birbirinden cazibeli,bir diğeri ötekinden alımlı..

Desen ustası, figür aşığı
Sergiyi beraber gezdiğimiz eli çabuk sanatçı dostum ressam, eleştirmen ve şair Monad Balkan yazdığı yazıda "Hoca bir desen ustası. Figür aşığı. Hareketli, kıvrak figürler.. Kahverengi desenler, mavi desenler. Maviler içinde ufak göz kırpan kırmızılar... Renkli tablolarında fon, genelde koyu ile açık tonlar arasında ve de renkler arasında tatlı geçişlerle flu; figürler ise net, anlatıcı, ikna edici, kışkırtıcı. Erkekliği ve bereketi simgeleyen boğalar ile birlikte resimlenen dişilik timsali kırmızı çamaşırlı kadınlar hem erotik, hem simgesel gizemli...." diyor.

Rahazsızlığı dolayısı ile sergiye gelemedi
Sergi açılışından birkaç gün önce rahatsızlanarak açılışa gelemeyen "Büyük usta" Kayıhan Keskinok, sergideki resimler ve “kamaiyo" tekniği ile ilgili olarak "Kamaiyo, Rönesans ile başlayıp 19. yüzyıl sonuna kadar üç yüzyıl süren ve “koyu – açık (Fr) clair – obscour olarak adlandırılan anlayışın altyapısını oluşturan bir tekniktir. İncelediğim, yirmiye yakın Rönesans ustasının ufak farklı uygulamalarına rağmen, temelde tuvalin, ya da kâğıdın lekesel olarak en açık yerleri, figürde en ışıklı yer olarak esas alınarak ve derece derece koyulaştırarak görünen gerçek (objektif görünüm) sağlamaya çalışılır bu teknikte."diyor. Usta, şöyle devam ediyor;

Işık nasıl renk ise gölgede renktir
"Daha sonra, koyu – açık anlayışının ikinci evresinde modle olarak adlandırılan uygulamaya yer verilir. Kamaiyonun esası bozulmadan yapılan bu işlemde, figürün ışıklı yerleri sarılar, sarıların diğer tonları ve sarıların grileri; gölgeler kahverengi, yani koyu olarak düşünülür. Yani günümüzde algıladığımız ve de uyguladığımız gibi değil. Çok iyi bildiğimiz gibi, izlenimcilikle – empresyonizm – başlayan ve devrim olarak nitelenen büyük anlayış değişikliğinde, ışık nasıl renk ise gölgede renktir. Klasik resmin kahverengi gölgeleri, yerini renkçilikte mavi, mor ve çeşitleri ile bu renklerin, renkli grilerine terk etmiştir.

Leke resimlerinde kamaiyoyu uyguladım
Her teknik gibi kamaiyode sanatsal yaratılar için kullanılabilir. Ben leke resimlerinde kamaiyo tekniğini uyguladım; ANCAK HAREKET NOKTAM SADECE 16. YÜZYILDAKİ RÖNESANS DEĞİLDİ. M.Ö. 10.000’DE DORDOGNE VE ALTAMİRA MAĞARA DUVARLARINA YAPILAN RESİMLER DE İHLAM KAYNAĞI OLDU. (BİZONLAR R:5-BİZON:7) ÇÜNKÜ ORADA DA AYNI AÇIK (mağara duvarı) KOYU UYGULAMASI VARDI."

Çizgi resimlerim “lavi”
Çizgi resimlerinde ise"Çizgi resimlerine gelince, bilinen kurşun kalemle çalışmalar dışında “lavi” denilen sulandırılmış mürekkep ile yapılan uygulamalar da yaptım. Çizgi çalışmalarında olsun, diğer tekniklerde olsun görsel belleğimin dışında herhangi bir modelim yok. Çizginin diğer olanakları olan tek çizgi v.b. de göstermek istedim. Bu sergimde olmadı ne yazık ki."diyen Keskinok, düşüncelerini şöyle bağlıyor; "Renkli diğer çalışmalar kamaiyo dahil çizgi, leke ve renk gibi birleşim (sentez) araştırmalarıdır."

Öğrettiği her şeyi, kendi yaşamında da uyguladı
Ustanın oğlu Çağatay Keskinok, babasının rahatsızlılığı dolayısı ile serginin ev sahipliği görevini üstlendi. Çağatay,bir ara bir de konuşma yaparak, babası ile ilgili duygularını dile getirdi.. Sergi resimlerinin çoğunun hastane devresinde yapıldığını belirtti.. "Babamın en önemli özelliği, en fazla üzerinde durduğu konu, merak, çalışma ve sevgi.. Çalışmalarına psikanaliz açısından yaklaşırsan ayrı,diğer yönlerden yaklaşırsan daha farklı görürsünüz.. O Atatürk Cumhuriyetinin en devrimci insanlarından biridir..." diyen Çağatay Keskinok, bakın neler söyledi: "Kızgınlıkları doğaldır. Bunlar hep bir öğretme kızgınlıklarıdır. Hiç bir zaman kin üretmemiştir. Üretme ve öğretme kaygısını hep yaşıyor... İlkeli ve disiplinlidir... Topluma öğrettiği her şeyi, kendi yaşamında da uygulamıştır... Ben babamdan daha iyi resim yapabilen insana rastlamadım. Dünyanın en iyi ressamının eseri bile, bana babamınki gibi güzel gelmiyor.. O burda olsa bunları hiç bir zaman konuşamazdım..."

Çok güzel bir sinevizyon hazırlanmış
"Çizgiler/Lekeler" temalı bu son sergide ,Kayıhan Hoca’nın hayatından ve çalışmalarından görseller sunan bir sinevizyon da hazırlanmış.. Fon müziği Mozart'ın, fotoğraf ve kurgu da Ömer Asaf Tosun’a ait. Yine bu sergi için Galeri Sanatyapım, 50 sayfalık çok güzel ve sade bir katalog bastırmış. 1000 adet basılan katologda, Erhan Karaesmen, Önder Şenyapılı, Bedri Baykam ve İbrahim Demirel'in yazıları yer alıyor. Fotoğraflar ve grafik tasarım İbrahim Demirel'e, yayına hazırlama ve düzeltme de Jülide Demirel'e ait...

28 Haziran'a kadar açık
Hayal kurmayı seven, yaratıcı sanatseverler.. Kayıhan Keskinok'un"Çizgiler/Lekeler" konulu, 43 eserden oluşan, Galeri Sanatyapım'daki bu sergi sizin için.. Lütfen 28 Haziran'a kadar muhakkak, ama mutlaka, 90'lara merdiven dayamış bir büyük bilge Keskinok' un ulaştığı bu "Zirve"yi kaçırmayın.. İnanın hem çok üzülür, hem çok şey kaybedersiniz, benden söylemesi.

Halim Utlu
halutlu@hotmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder