10 Mayıs 2013

Ödülü Paylaştırm​ak!.. (Oğuz Gürel)


Ödülü Paylaştırm​ak
Yurtdışı yarışmalarda pek rastlamadığım 'ödülü paylaştırma' gibi ilginç bir durum Türkiye'de sıkça rastlanan bir durum oldu.. En son Yunus Nadi karikatür ödüllerinde rastladığımız bu durum haklı-haksız bir çok gerekçeye dayansa da ortada jüri açısından ilginç bir durum çıkıyor.. Çünkü jüri adı üstünde en iyiyi seçmek için oturuyor karar veriyor.. Karpuzu 2 ye bölüp paylaşırsınız da ödülü paylaşmanın mantığını yıllardır çözemedim.. Amaç karar veremedik 2 calisma da iyi ise o zaman o noktaya kadar belki yine ayni durumda olan isleri neyle paylastiracaksınız ?.. Dolayisiyla ödül paylaştırmanın gerekçesi mantıklı da olsa mantıksız da olsa ortada garip bir durum oluşuyor.. Kaldı ki Yunus Nadi ödüllerinde bu ilk defa olmuyor.. Ama genele baktığımızda yurtdışı yarışmalarda ödül paylaştırma gibi duruma rastlamıyoruz pek.. Niyeyse bu Türkiye'ye özgü bir durum gibi olmaya başladı..
Bir diğer ilginç detay da şudur; Yıllar önce Semih Poroy Milliyet Sanat Dergisinin yarışmasında yine ödülü başka bir çizer le paylaşmıştı.. Ve buna tepki olarak ödülü reddetmişti..Ne gariptir ki Semih Poroy'un yine bugün çalıştığı gazete aynı ödülü paylaştırma yoluna gidiyor. Ve tabi ödül paylaşılınca bugün bırakın reddetmeyi ödülü 6 ya bölseniz gene tepki yok..
Jüri herkesin tahmin edeceği gibi en iyiyi seçmek en özgün en farklı olanı seçmek gibi bazı roller-görevler üstlenir.. Bu noktada yaptığı elemelerin sonuca varabilmesi (doğru ya da yanlış) somut derecelendirmelerle olur. Oysa bir ödülü ikiye bölmek büyük ödülü anlamsız hale getirir.. Bunu çözemiyorsanız o zaman tek ödül yerine ilk 3 ödül verirsiniz.. Çünkü belli ki özellikle bu yarışma tek ödülde zorlanıyor..
Ve tabi son olarak şu da var.. Tıpkı Yunus Nadi gibi adı bir kişi-kuruma özdeş başka yurtiçi yarışmaların artık 15 inci 25 inci yi yaparken başka noktalara varması gerekir.. Örneğin uluslararası olması gibi. Kurumsallaşma gibi. Yıllardır yapılan bir yarışmanın üstelik basım olanakları olmasına rağmen bir albüm dahi basmaması da ilginçtir.

Oğuz Gürel



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder