07 Mayıs 2008

Nejat Uygur Replik Hatırlıyor Ama Oğullarını Hatırlamıyor!

Bir zamanlar karikatürde çizen ünlü tiyatro oyuncusu Nejat Uygur'un son durumu hakkında Sabah Gazetesi'nden Esra Tüzün oğlu Süheyl Uygur ile bir görüşme yaptı.

Nejat Uygur replik hatırlıyor ama oğullarını hatırlamıyor!

Usta tiyatrocu Nejat Uygur artık hasta... Zihni durmadan ona oyunlar oynuyor. Bugünle 20 yıl önceyi karıştırıyor. Bugüne dek ondan tiyatro dersi alan oğulları Behzat ve Süheyl ise, artık onun sayesinde bir hastaya nasıl bakılacağını öğreniyor. Umutsuzluğa kapıldıkları anlarda, Nejat Uygur bir espri patlatıyor ve moralleri yerine geliyor.....

Nejat Uygur 81 yaşında ve yılların tiyatro sanatçısı artık hastaOğulları Ahmet, Behzat, Süheyl, Süha ve Kemal ise hasta yakını konumunda. Otoriter babaları; bir anda onların çocuğu gibi oldu. Uygur geçmişi hatırlıyor ama bugünle pek bir ilgisi yok. Yedi aydır eski dünyanın içinde yaşıyor. Sol tarafı tutmuyor, zihni gelip gidiyor ama o hala tiyatro projeleri peşinde. Bu hayalleri onun hayatta kalmasını sağlıyor. 11 torunu var; onları bazen çocukları sanıyor. Sürekli eski repliklerini tekrarlıyor. Zar zor konuşuyor ama yıllarca oynadığı oyunlarını, hasta yatağında yeniden canlandırıyor.

EN ZOR OYUNU BU!

Her zaman baskın olan babalarının bir anda çocuklaştığını görmek, Uygurlar için hiç de kolay olmamış. Şimdi Behzat ve Süheyl Uygur, en zor oyunlarını babalarına karşı oynuyor. Babaları her gün onların karşısına başka bir zaman diliminde çıkıyor. Bazen 10 yıl öncesine, bazen de 20 yıl öncesine dönüyor. Onlar da hemen durumu kavrayıp, doğaçlama yapıyor. 'Nejat Uygur artık hasta halinin görülmesini istemez' diye düşündükleri için bu konuda aylardır konuşmak istemiyorlar. Bir aile için en zor durumlardan birini yaşıyorlar. Babalarının yaşarken artık eskisi kadar doğru karar veremediğini bilmek, hiç de kolay olmamış onlar için. Bu durumda pek çok aile var. Bir gün annelerinin ya da babalarının çocuk gibi olduğunu görüp, ne yapacaklarını bilemeyen bu ailelere; Süheyl Uygur'un anlattıkları yol gösterecek...

HALA GÜLDÜRÜYOR

* Nejat Uygur, hastalıktan önce nasıl bir babaydı?
Otoriter ama eğlencelidir. Onun gölgesi bile bize yeter. Hastayken bile bizi güldürüyor.* Şimdi nasıl bir baba? Daha çok geçmişi hatırlıyor. Bugünle ilgili fazla kayıt yapmıyor. Her şeyi kendi kendine yapan babamın, artık hep yardıma ihtiyacı var.

* Kendisi hastalandığının farkında mı?
Bazen farkında, bazen değil. Yani bazen evini otel zannediyor. Ankara'da turneden döndükten sonra hastalandığı için hala kendini turnede sanıyor.

ZİYARETÇİSİ ÇOK BOL

* Sağlık durumu nasıl?
Sol tarafı yani sol kolu ve bacağı tutmuyor. Allah'a şükür; yemeğini kendi yiyebiliyor. Canı yanmıyor. Elimizden geldiğince ona bakmaya gayret ediyoruz. Bu durum bizim için de çok yeni. İyiye doğru bir gidişat var. Bu, zaman gerektirecek bir hastalık olduğu için elimizden geldiği kadar mücadele ediyoruz. O bizim babamız, birtanemiz. Annem de çocuğu gibi, evladı gibi bakıyor babama. Onu hiç yalnız bırakmıyor. O bakımdan babam gerçekten çok şanslı.

* Aniden gelen hastalık yüzünden, ne yapacağınızı bilemediğiniz oldu mu?
Oldu tabii. Kendinizi çaresiz hissediyorsunuz. Allah kimsenin başına vermesin. Çok zor bir hastalık bu! 5 kardeş nöbetleşe babamın başındayız. Ama hayatımıza aile fertleri gibi artık doktorlar, hemşireler, hasta bakıcılar da girdi. 7-8 aydır, hastanede onlarla birlikte yaşıyoruz.

* Nejat Bey'in hayranları hastaneye geldi mi?
Tabii, çok gelen oldu. Ankara'da Kızılay Meydanı'nda bir simitçi kardeşimiz vardı. O, bizi çok kıskandırmıştı. Babamı ziyarete gitmiş, işini bırakıp. Onun işi çok önemli. Başında duracak, para kazanacak. Çoluğuna çocuğuna ekmek götürecek. O gün simit satmadan, babamı ziyarete gitmiş. Bana, "Ağabey, ben bugün simit satamadım" dedi. O zaman babam çok daha ağır hastaydı. Dolayısıyla ziyaretine çok gelen oldu. Siyasilerimiz de geldi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da, çok yakından ilgilendi babamla.

* Nejat Uygur'u yatağa bağlı görmek zor mu?
Zor ama bunu kırmaya çalışıyoruz. 1 Mayıs'ta babamı aylar sonra Yıldız Parkı'na götürdük. Oralar sakindi. Tekerlekli sandalyeyle parkta oturdu. Bu, gerçekten çok hoşuna gitti. Babamın küçüklük yılları Sarıyer'de geçti. Sarıyer'deki lakabı 'Pilot Nejat'tı. Sürekli, "Sarıyer'e gidelim, börek yiyelim" diye tutturup, duruyor. Önümüzdeki günlerde, Behzat'la beraber babamı Sarıyer'de börek yemeğe de götüreceğiz.

AYAĞA KALKAMIYOR

* Babanız yerine karar vermeniz gerektiğinde, 'Babam kızar mı?' diye düşünüyor musunuz?
Nejat Uygur kendi kararını kendi veremiyor artık. Ona kalsa turneye çıkacak, oyun oynayacak. Bizim açımızdan onun yerine düşünmek hiç de kolay değil.

* Hastalık Nejat Uygur'u değiştirdi mi?
Fiziken değiştirdi. Yani yerinden kalkamıyor. Şöyle bir kalkmaya çalışıyor ama tabii kalkması mümkün değil. Diğer taraftan tiyatro yapma isteği olarak hiç değişmedi. Hep tiyatro yapmak istiyor. "Yeni bir oyun yapalım; yeni bir proje yapıp, sen, ben ve Behzat oynayalım" diyor. Biz de, "Tabii baba. Sen iyileş, hemen oynarız bu oyunu" diye cevap veriyoruz.

* Bir hasta yakını olarak eğer hasta çok acı çekiyorsa, "Hayırlısı olsun" mu dersiniz, yoksa ne olursa olsun yaşasın ve yanımızda olsun diye mi düşünürsünüz?

Bu çok zor bir karar. Bence eğer hasta çok acı çekiyorsa, Allah Baba bir an önce onu kurtarsın. Kıvrana kıvrana her gün yaşayacağına, Allah onu yanına alsın. Ama bizim şu anda öyle bir düşüncemiz yok. Çünkü Nejat Baba'mız çok iyi.

* Nejat Uygur, sizin TV'deki şov programınızı izliyor mu?
İzliyormuş. Hatta bize 'Şahane Şov'la ilgili fikir de veriyor. Biz de onun bize dediklerini yapmaya çalışıyoruz bazı bölümlerde. Programımız hoşuna gidiyor, bizi izliyor. "Reytingleriniz nasıl?" diyor. (Sabah-Günaydın)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder