Yalnız kovboy Red Kit’i tam unutmaya başlamıştık ki imdadımıza Yapı Kredi Yayınları yetişti!
FERHAT ULUDERE
Kızıl bir günbatımında yavaş yavaş kararan güneşe doğru ağzında her zaman aynı şarkıyla yürüyor kovboy: “Ben evinden uzak yalnız bir kovboyum...” Vahşi Batı’da bir kanunsuzluğu çözdükten sonra kimseden teşekkür beklemeden terk ederdi kasabayı bu şarkıyla. O yürümeye başladığında muhakkak biterdi macera ve yenisinin başlaması için okul harçlıklardan biriktirilen ya da kolay kandırılabilecek bir akrabadan alınan paraya ihtiyaç olurdu. Red Kit Türkiye’nin en çok satan çizgi romanları arasında olsa da eskiden hep kötü baskılarla çıkardı karşımıza. Bazen renkler birbirine karışır, bazen tek renk basılır ama hep okunurdu. Yıllar içinde Red Kit daha ziyade filmler ve televizyonda karşımıza çıkar oldu. O çizgi romanları unutma başlamıştık ki, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık duruma el atıp bize tekrar hatırlattı Red Kit’i, hem de eskisi gibi değil özenli bir çeviri ve kuşe kâğıda tamamen renkli basarak... Dizinin 12. macerası 20. Süvari Alayı da bu ayın başında yayımlandı. Çocuklar için ne ifade eder bilmiyorum ama, benim gibi çocukluğunda Red Kit’in her macerasını okumak için biriktirdiği paralarla gazete bayilerine koşan, çizgi filmini izlemek için saatler önceden televizyonun karşısına geçen biri için oldukça heyecan verici bir duygu, üstelik bunu benim kuşağımdan birçoklarının hissettiğinden eminim.
20. Süvari Alayı genelde Daltonlar ve Rintintin ile mücadele etmesine alıştığımız Red Kit’in Çeyen Kabilesi ve 20 Süvari Alayı arasında imzalanan barış anlaşmasının bozulması ve iki tarafın savaşın eşiğine gelmesinin hikâyesini anlatıyor. Soluk Benizliler Kızılderililerin bizonlarına dokunmayacakları sözünü verir, buna karşılık onlar da göçmenlerin bölgede rahat dolaşmalarına ses çıkarmayacaktır. Ama bizonlar öldürülür ve Çeyen Kabilesi de göçmenlerin bölgede dolaşma izni vermez. Hal böyle olunca durumu çözmek için hükümet yine bilindik bir kişiye başvuracaktır. Uzak bir kasabada sakin bir hayat süren Red Kit çağırılır ve Çeyen Kabilesi ile 20. Süvari Alayı arasındaki gerginliği ortadan kaldırıp, barışın bozulmasının nedenini öğrenmesi istenir. Ve böylece Red Kit yepyeni bir maceraya koyulur.
Red Kit 2001 yılında hayatını kaybeden Belçikalı karikatürist Morris tarafından yaratıldı. 20. Süvari Alayı da dâhil olmak üzere bazı maceraları René Goscinny yazdı, ama onun 1977 yılında gerçekleşen ani ölümünün ardından eline kalemi Fransız mizahçı Achdé alınca Red Kit de maceralarına devam etme şansı buldu.
Red Kit ağzının kenarında mütemadiyen tüttürdüğü sigarası ve yedi kurşun alan tabancasıyla yalnız dolaşan bir adalet dağıtıcısıydı. 1983’de sigarayı bıraktı, onun yerine bir saman parçası sıkıştırdı dudaklarına. Çocukları sigaradan uzak tutmak için bırakmıştı sigarayı, bizim ise Red Kit’e benzeyeceğiz diye yuttuğumuz çalı çırpının haddi hesabı kalmamıştı.
Gölgesinden hızlı silah çeken yalnız kovboy Red Kit tüm dünyada çizgi romandan animasyona geçerken Türkiye macerası biraz garip oldu. Pek çok süper kahramanı ve pek çok çizgi karakteri İstanbul’a getiren Yeşilçam, 1967’de Öztürk Serengil’in başrolünü oynadığı bir filmde Red Kit’i dünyada beyazperdeye taşıyan ilk sinema oldu. Serengil gördüğü bir rüyada kendini Red Kit sanıyor ve Vahşi Batı’da macera peşinde koşuyordu. 1971 yılının Red Kit’i ise İzzet Günay’dı. Üç yıl sonra Düldül’ün sırtında Sadri Alışık oturuyordu. Dünyada da çeşitli zamanlarda sinemaya uyarlandı ama hiçbiri animasyon ve çizgi romanlar kadar başarılı olamadı. Red Kit bir insan olarak karşımıza çıktığında inandırıcılığını yitiriyordu, çizgi romanda hepimiz Red Kit’dik çünkü. Ve hâlâ Red Kit olmak isteyenlere müjdeyi verelim Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık pek yakında Kervana Hücum, Hayalet Kasaba ve Billy The Kid’i de yayına hazırlıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder