17 Ağustos 2008

Huysuzluğun Yakıştığı Adam: Oğuz Aral

Huysuzluğun Yakıştığı Adam!

İNCİ DÖNDAŞ
idondas@stargazete.com

Mizahın büyük abisi Oğuz Aral’ın doğumundan ölümüne kadar yaşadığı aşkları, hayal kırıklıkları, başarıları ve daha pek çok şeyi gazeteci Figen Kumru Akşit ve Korhan Atay kaleme aldı. Mizahın Abisi Oğuz Aral adlı kitabı okurken ‘Huysuz İhtiyar’ın gerçekten huysuz olduğunu ve bunun ona çok yakıştığını anlıyorsunuz.

Karikatür, Avanak Avni ve Gırgır dergisi denilince akla hemen onun ismi geliyor. Bugüne kadar pek çok karikatüristi yetiştiren, yöneticiliğini yaptığı Gırgır’ı Türkiye’nin en çok okunan dergisi yapan, Oğuz Aral çoklu organ yetmezliğinden 26 Temmuz 2004 tarihinde yaşamını yitirdi. Öldüğünde 68 yaşındaydı. Geriye başarılar, mutsuzluklar, hayal kırıklıkları, aşklar ve huysuzluklar bırakmıştı. İşte tüm bunları iki gazeteci; Korhan Atay ve Figen Kumru Akşit, Mizahın Abisi Oğuz Aral adlı kitapta kaleme aldı.

Kitapta Oğuz Aral’ın hayatı anekdotlar ve anılarla anlatılıyor. Babasını dokuz yaşında kaybeden Oğuz Aral’ın ilk aşkı ve ilk eşi Sevil (Güner Ener), ikinci ve son eşi Tolga Aral, yoksul geçen hayatı, Gırgır dergisinin doğuşu, ev sahibi oluşu ve daha pek çok ayrıntı bu kitapta. Kitabı okurken ‘Huysuz İhtiyar’ın gerçekten huysuz olduğunu ve bunun ona çok yakıştığını hissediyorsunuz.

LAVANTA VE SİGARA KOKARDI
Kitabı kaleme alan Korhan Atay ve Figen Kumru Akşit, Oğuz Aral ile hiç tanışmamış. Peki neden onun biyografisini yazmışlardı? ‘İkimiz de 1970’lerden beri Gırgır okurduk. Daha önce Seyfi Dursunoğlu ile uzun bir söyleşi yaparak onu kitap haline getirmiştik. Bu tip biyografiler, söyleşiler yapmayı seviyoruz. Yakın zamanda kaybettiğimiz kişiler arasından Oğuz Aral’ı seçtik. Tanımak, öğrenmek istediğimiz bir kişiydi’ diyorlar.

Hazırlık süreci kolay olmamış. Akşit ve Atay, Aral’ın eşi Tolga Hanım ile başlamış, Sezen Aksu’dan Aziz Nesin’in eşine kadar 56 kişiyle tam bir yıl boyunca röportaj yapmış. Herkes onlara tanıdığı Oğuz Aral’ı anlatmış. Söyleşilerde duygusal anlar da yaşanmış. Dile kolay 68 yıllık bir yaşam var önlerinde. Seyit Ali babası Oğuz Aral’ı ‘Lavanta ile sigara karışık kokardı. Ben çocukken uyurken beni öptüğünde o kokuyu algılardım’ diye anlatmış.

PIRLANTAYLA VİTRİNLERİ ÇİZMİŞ
Akşit, ‘Oğuz Aral, bir işkolik, deli gibi çalışan bir adammış’ diyerek, onu etkileyen noktaları şöyle anlatıyor: ‘Ama bu iş yoğunluğunun arasında gecenin bir yarısı eşinin daha önce beğendiği yeşil pabuçları satın alıp, cebinden çıkararak eşine sürpriz yapan da bir kişi. Bir de bir pırlanta yüzük satın alarak tüm camları çizip, pırlantanın gerçek olup olmadığını test eden bir muzip adam.’

Korhan Atay ise kitabın bir başarı öyküsü anlattığını belirterek, ‘Saman alevi gibi yanıp sönen bir başarı öyküsü değil. Bu kitap bugünün genç karikatüristlerine, bir simge haline gelenusta bir karikatüristin ne koşullarda hangi zorluklarla nerelere geldiğini anlatıyor. Oğuz Aral ‘Gırgır kuşağı’ denilen bir kuşak yaratan dergiyi yaptı’ diye konuşuyor.

Oğuz Aral’ın yaşamını inceleyen Akşit ve Atay’a, Aral’ın yaşamındaki en önemli dönüm noktasını sorduğumuzda ‘Gırgır’ı bağımsız bir dergi olarak çıkarması hayatında bir dönüm noktası, elinden alınması da öyle. Dergi elinden alınınca beş yıl boyunca hiç dışarı çıkmamış, sadece arkadaşı Ömer Lütfi Akad ile satranç oynamış. Sonra yemek yapmaya merak salmış. Evden sadece Emine Sancak’ın düğününe ve birkaç kez Sezen Aksu’ya gidiyor. Boğaz’daki yalısında sohbet ediyorlar’ yanıtını veriyor.

Oğuz Aral’ın Türk mizahına kazandırdıkları büyük... Korhan Atay, ‘Ondan önce mizah dergiciliği farklı bir yapıya sahipti. Akbaba ve benzeri ünlü mizah dergileri vardı; bunlar orta yaşa yakınlara hitap eden dergilerdi. Oğuz Aral ilk defa gençleri mizahla tanıştırdı ve mizah dünyasının içine kattı. Bugün karikatürist olan pek çok kişi Oğuz Aral’ın okulundan geçti’ diyor.

Mizah ustası Oğuz Aral’ın son saatleri de kitapta yer alıyor. Hasta yatağında ‘Özür dilerim’ demesi, ‘Bir rahatsızlık geçirdiniz ama atlattınız’ diyen hemşireye ‘Bu defa sanmıyorum ama... Hadi bakalım’ demesi...

‘Para için değil baba baskısından kaçtılar’
KİTABIN yazarı Figen Kumru Akşit, yaptıkları 56 röportaj içinde kendisini en çok etkileyeni şöyle anlatıyor: ‘Gırgır dergisi çıktığı süre içinde Oğuz Aral’ın asistanlığını yapan Mevhibe Türay, anlatmıştı. Gırgır dergisi bölünüyor, yıllarca emek verdiği Hasan Kaçan, Ergün Gündüz, Atilla Atalay, Latif Demirci, Gelişim grubuna geçip Hıbır adlı bir dergi çıkarıyorlar. Oğuz Aral, asistanı Mevhibe’ye ‘Bunlar benden para için gitmedi, onlar baba baskısından kaçtılar değil mi?’ diyor. Yani evini terk eden evlatlar gibi görüyor onları.’

Pandomimle komünizm propagandası yapıyor!
KİTAPTA birden fazla Oğuz Aral var. Tiyatro yazarı, pandomim hocası, karikatürist... Korhan Atay, pandomim hocası olan Oğuz Aral’ın başından geçen bir anıyı şöyle anlatıyor: ‘Oğuz Aral, hayatının her döneminde, muhalif olmuş bir isim. Her zaman zor durumda olanın yanında olmaya çalışmış. Türkiye’de pandomim ile uğraşan ilk isimlerden biri. Pandomim hocası oluyor, pandomim tiyatrosu kuruyor ve Anadolu turnesine çıkıyor. Turnede komünizm propagandası yapmakla gözaltına alınıyor. Ama yazılı ya da sözlü bir şekilde böyle bir propagandanın yapılacağı var sayıldığı için, sözsüz ve yazısız nasıl olacağını hakim ve savcı savunamıyor.

Kaynak:
Star Gazetesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder