04 Mayıs 2009

Çalıya Basmadan Halıya Basılmaz (!)

ÇALIYA BASMADAN, HALIYA BASILMAZ (!)

Levent Elpen

Karikatür dünyasından beni uzaklaştıran en önemli sebeplerin başında, karikatür çizerlerinin birbirlerine karşı itici rekabetçi davranışları olmuştur. Bu özellikleri zaman zaman en yakın çizer arkadaşlarımda da gördüm.

Fakat en kırıcı olanı, tamamen ekonomik sebeplerle, ötekinin arkasından dalavere çeviren, kuyusunu kazan tiplerdir. Maalesef bunlardan bol miktarda, karikatür dünyasının içinde var.

Halbuki, artık sadece karikatür ile geçimini sağlamaktan uzak karikatür emekçisinin en çok birlik ve dayanışmaya ihtiyaç duyduğu şu günlerde, böyleleri hâlâ bir takım köşe başlarından kafalarını uzatıp birliği baltalayıcı mesajlar vermeye devam ediyor.

Hatta öyleleri var ki, onca yüz kızartıcı eylemine, arkadaşlarının arkasından konuşmadığı laf kalmamasına ve hatta bunların internet ortamında kayda geçmesine rağmen, sanki süte batırılmış ak kaşıkmış gibi, karikatürcüler arasında bir takım eğri büğrü görüşlerini dayatmaya devam ediyorlar.

Daha da vahimi, karikatürcüler arasında umduğunu bulamayıp şansını başka alanlarda denemeye kalkıp da, foyasının ortaya çıkmasından sonra yeniden karikatürcüler arasında boy göstermeye çalışanların bulunması....

Bir zamanlar saygı duyduğumuz karikatürcülerin, nasıl olup da bu duruma geldiğini anlayabilirim ama bunu kabul etmem imkânsız!

Nasıl bir kuşak yetiştiriyoruz?

Veya bir zamanların o örnek kişiliklerine ne oldu?

Bunları sorgulama vakti değil henüz. Çünkü karikatür emekçisi, karikatür emeğiyle barışık değil. Karikatür sanatını bağımsız olarak icra edemiyor. Karikatür sanatını özgürce icra edebileceği medya araçlarına sahip değil veya bunlardan özellikle uzak tutuluyor.

Ismarlama karikatür çizmeye zorlanıyoruz. Birilerinin çıkarına dokunmayan, suya sabuna hiç dokunrmayan, sadece bir-iki abartı ile azıcık komik duruma düşürülmüş portreler yapmaya zorlanıyoruz. Karikatürden kazancımızı ya böyle portreler çizmeye ya da yarışmalardaki ödül avcılığına odaklıyoruz.

Mizah bitti!

Hiciv bitti!

Eleştiri bitti!

Bunlar "hoş olmayan"lar sınıfına giriyor artık.

Çünkü mizahı ve hicvi algılayamacak kadar cahil bir toplum var önümüzde. Bu fırsatçı karikatürcü arkadaşlar da, o topluma çok güzel entegre olmuşlar. Pek güzel dalkavukluk yapıyorlar ama zeytinyağı gibi de üste çıkmayı biliyorlar. Sözüm ona bir takım sol edebiyat parçalamaları ile güya muhalif kanatta görünmeye çalışıyorlar.

Sol sloganlar çare olsaydı, 12 Eylül öncesi, devrim çoktan olmuştu.

Her neyse... Şimdi önümüze bakalım. Bunlar ayağımıza çalı gibi dolanmaya devam edecek. Ama biz "o çalıları dolanacağız"... Dolanmak zorundayız. Ayaklarımıza dikenler batacak ve kanayacak... Biliyoruz.

Levent Elpen
3 Mayıs 2009

K-Grubu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder