Meslek Birliği ve Meslek Odasının Birbirine Karıştırılması Hakkında!
Karikatürcüler, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası kapsamında eser sahibi statüsüne sahip iken, sanki hiç bir hakları yokmuş gibi, onlara "meslek alanı tanımlaması" dayatması yapmanın anlamsızlığını, bir önceki yazımda açıklamıştım. Karikatürcülerin sigorta primlerinin ödenmesi gibi sosyal hakları için, onların 5953 Sayılı Basın İş Yasası kapsamına alınması yönünde çalışma yürütülmesi gerekirken, Karikatürcüler Derneği sitesindeki haber, bakın ne diyor?:
"Konuyla ilgili olarak; Çalışma Bakanlığı, SSK Genel Müdürlüğü ve Odalar Birliği nezdinde yürütülecek görüşmeler hakkında değerli üyelerimiz, süreç içerisinde bilgilendirilecektir..."
Peki, zaten var olan (5953 Sayılı Basın İş Yasası kapsamındaki) sosyal hakların genişletilmesi için Çalışma Bakanlığı ve SSK (SGK oldu, biraz güncelleyin lütfen terimleri) ile çalışma yürütülmesini, normal karşılıyorum ama ODALAR BİRLİĞİ'nin konuyla ne alâkası var?
Odalar Birliği'nin meseleye dahil edilmesi, meslek birilği ile meslek odası kavramlarının birbirine karıştırılması sonucu gerçekleşmiş gibi görünüyor.
"Vergimizi veriyoruz, öyleyse bizi de meslek alanlarına dahil edin" demek, "Biz sanatçı değiliz, biz esnafız, ticaret erbabıyız, vergimizi ticaret erbabı olarak veriyoruz" demek midir?
Vergimizi, SSK kapsamında, "Gazeteci -basında çalışan fikir işçisi-" olarak veriyoruz. Fikir ve Sanat Eserleri Yasası kapsamında, serbest olarak yaptığımız işlerden VERGİ MUAFİYETİMİZ bulunmaktadır. Çünkü, sanatçıyız, esnaf veya ticaret erbabı değil.
Esnaf veya ticaret erbabı ODA kurar, sanatçı değil!
Veya zenaatkâr!
Sanatçı ile zenaattçıyı, ticaret erbabını birbirine karıştıran böyle bir anlayış, karikatürcünün hakları konusunda nasıl bilinçli bir tavır sergileyecek?
(5846 sayılı Yasa'daki meslek birliği kavramını, "fikir ve sanat eseri sahipleri birliği" şeklinde okuyun lütfen)
Levent Elpen
Yukardaki yazı K-Grubundan alınmıştır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder