Türkiye'de Bağımsız Karikatürcü Olmak
Hazır ayaklanma başlamışken benim de söylemek istediğim bir kaç şey var.
Ne yazık ki Türk karikatürünün günümüzde içine düşürüldüğü durum sanatçıları sanatından soğutacak noktaya geldi. Hele hele kimseye eyvallahınız yoksa, yalakalık, sırnaşıklık, ikiyüzlülük karakterinize aykırı ise, sadece doğru olanı destekliyor, tek başınıza, bağımsız olarak sanatınızı icra ediyor ve tek başınıza mücadele ediyorsanız, Türkiye'de düzenlenen yarışmalarda tanık olduğunuz haksızlıklar, kayırmalar, ayyuka çıkan kişisel rantlar, al gülüm-ver gülüm ödülleri, jürilere sağdan soldan müdahaleler, sadece hayal kırıklıklarınızı besliyorsa, ulusal yarışmalarda albüme bile alınmayan çalışmalarınız, uluslararası alanda ödüller getiriyorsa, kendi ülkenizde emeklerinizi görüp te görmezden gelen, yüzlerini duvarlara dönen ustalara inat, dünyanın öbür ucundan fark edilmek, takdir edilmek artık sizi sadece uluslararası yarışmalara yönelmeye zorluyorsa... Hele hele bu işe yeni başlamış gencecik kalemlerseniz, hem eğitiminizi sürdürüp hem de karikatür alanında aktif olmak için kendinizi paralıyorsanız, hiç şansınız olmadığını bile bile saatler harcayıp çizimler yapmış, yarışmalara göndermişseniz, her seferinde bir daha katılmamaya karar veriyorsanız, Türkiye'de Türk karikatürcü olmak size hiçbir şey katmadığı gibi, sizden alıp götürdükleri her geçen gün artıyorsa, kurulan haksız düzen utanç verici olmaya başladıysa...
İşte tam bu noktada;
Türk Karikatür sanatının duayenleri, köşe başlarında duranları, koltuklarda oturanları, oturup ta bir düşünseler, ama gerçekten şapkayı önlerine koyup düşünseler, "Türk Karikatürünü geliştirmek ve yaymak, yeni sanatçılar keşfetmek, gerçek başarıları desteklemek, emeğe saygı göstermek, sanatçı istismarını önlemek, karikatürü sevdirmek mi niyetleri, yoksa bu işe gönül ve ömür verenleri soğutup kaçırmak, gençleri küstürmek ve " Türk Karikatürcüler" olarak türünün son örnekleri olmak mı? " Kararlarını bağımsız karikatürcülere de bildirirlerse kimse zahmet etmezdi. Amaçlarına ulaşır, tartışmalar da biterdi.
Türk Karikatür sanatının duayenleri, köşe başlarında duranları, koltuklarda oturanları, oturup ta bir düşünseler, ama gerçekten şapkayı önlerine koyup düşünseler, "Türk Karikatürünü geliştirmek ve yaymak, yeni sanatçılar keşfetmek, gerçek başarıları desteklemek, emeğe saygı göstermek, sanatçı istismarını önlemek, karikatürü sevdirmek mi niyetleri, yoksa bu işe gönül ve ömür verenleri soğutup kaçırmak, gençleri küstürmek ve " Türk Karikatürcüler" olarak türünün son örnekleri olmak mı? " Kararlarını bağımsız karikatürcülere de bildirirlerse kimse zahmet etmezdi. Amaçlarına ulaşır, tartışmalar da biterdi.
Şunu unutmamak gerek, dünya karikatürü gün be gün gelişmeye devam ederken, Türk Karikatür Sanatının içine düşürüldüğü karanlık dönem bırakın gelişmeyi, ters yönde hızla ilerlerken tarihi boyunca böylesine kayırmacılığın, adaletsizliğin, ötekileştirmenin, kişisel kavgaların, görevi kötüye kullanışın örneklerine sahne olmuş mudur? İş ahlakı denen kavramın içi böylesine boşaltılmış mıdır? Tarih kaydediyor, tarih unutmayacak ve
TARİH AFFETMEYECEK!!!
TARİH AFFETMEYECEK!!!
Menekşe ÇAM
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder